Terapist Seçim Önerileri


Araştırmalara göre, Amerika’da Borderline danışanları yaklaşık %70 oranında tedaviyi yarım bırakmışlar ve bir Borderline danışanının görüştüğü terapist sayısı ortalama 6 imiş.

Kronik olarak intihar eğiliminde olan, bazı terapistler tarafından ''iyileştirilemez'', ama çoğu terapistin ortak görüşüne göre iyileştirilmesi zor ama mümkün olan Borderline danışanlarının terapötik (terapi amaçlı) çalışmalarda doğru bir eşleşme sağlamaları en az bulundukları durum kadar zor.

Ruhsal rahatsızlıkların teşhisi uzman psikiyatristler tarafından konulduğu herkesçe bilinir; ancak, klinik psikologlar da Borderline dahil bir kişilik bozukluğu tanısı koyabilirler. Ülkemizde, Borderline danışanlarıyla çalışabilecek yetkinliklere sahip klinik psikologlar var ama bazıları bir süredir görüştükleri ve Borderline tanı kriterlerine uyduklarını düşündükleri/tahmin ettikleri/emin oldukları (özel sağlık sigortası olanlar ayrı tutulmak üzere) danışanlarına ısrarla teşhis koymama gibi inanç ve düşüncelere sahipler.

Bunun en önemli nedeni de, ülkemizde psikolojik rahatsızlıklara yönelik ''deli'', ''Bakırköy’lüksün'', vb. damgalama (stigmatization) ve ayrımcılık içeren söylemlerden danışanlarını korumak olsa gerek. Ayrıca, tanı alır almaz danışanın tedaviyi yarıda bırakacağı gibi yaygın ama asılsız bir korku da yok değil. Ancak, Borderline gibi özel ve iyileştirilmesi zor olarak görülen psikolojik bir durumun danışan tarafından yeterli şekilde bilinmiyor oluşu onları daha da büyük bir çıkmaza sokacağı uluslararası alanda kendini ispatlamış uzmanlar tarafından dile getirilmiştir.

Çevresindekilerle psikolojik durumlarına yönelik paylaşımda bulunmak ya da bulunmamak tamamen bir tercih olsa da, teşhis konulmaması durumunda danışanlar:

·        Sahip oldukları psikolojik durumlar hakkında detaylı bilgi alma,
·        Kendilerine uygulanan tedavi yöntemi ve planlaması hakkında detaylı bilgi alma,
·        Ve bu iki durum için profesyonel destek ve yönlendirme alma

gibi en doğal haklarından mahrum bırakılıyorlar.

Unutmamak gerekir ki, teşhiş almayan her bir Borderline danışanı; hissettiklerinin, düşüncelerinin ve deneyimlerinin hangi psikolojik duruma uygun olduğunu anlamak için –çünkü çoğu oldukça meraklı ve zekidir (IQ130), çok detaylı bir araştırma yapar ve sonunda mücadele ettikleri psikolojik durumun Borderline olduğunu mutlaka anlarlar. Borderline ile mücadele eden diğer kişilerle irtibata geçince, terapistinin teşhis koymama kararını sorgularlar, güvenleri sarsılır, ve kafaları daha da çok karışır.


İllüstrasyon: Januz Miralles

Yine aynı inanca sahip profesyoneller çalışma/ilgi alanları kısmında, (depresyon gibi durumları belirtme de bir sakınca görmeyip), kişilik bozukluğu olarak sınıflandırılmış bir durumu tedavi edebilecekleri halde belirtmeyerek:

·        Halihazırda teşhis almış kişilerin internette Borderline uzmanı olarak arama yaptığında yeterli sayıda terapisti bulamaması, değerlendirememesi, görüşememesi ve dolayısıyla yardım alamamasına,
·        Daha iyi bir hizmet vermek için Borderline hakkında bilgiye direkt danışanlarından alamamalarına ve yeterli deneyim kazanamamalarına,

sebep olmaktadırlar.

Durum böyleyken, terapist seçimine yönelik yardımcı olabilmesi umuduyla, terapi gören ya da terapi görmek isteyenler için geneli PsychologyToday ve Psychcentral gibi uzman terapistlerin görüş ve deneyimlerini paylaştığı bloglardan aldığım bilgilerden, kitaplardan, hem de bu bilgileri öğrenmeden önce ve sonra yaşadığım deneyimleri derleyerek bu yazıyı hazırladım.

Borderline ile mücadele eden biri olarak sizin de güven sorunu ve kararsızlık yaşabileceğinizi düşünerek, uygun bir terapist bulmayı uygun bir sevgili/eş adayı bulmaya benzeten birçok uzman tarafından önerilen, bana da çok fazla fayda sağladığını düşündüğüm bir yol var: mümkün olduğunca çok terapiste ulaşmak ve doğru bir eşleşme sağlayıp sağlamadığınızı anlamak için en azından bir ön görüşme yapmak –ve en önemlisi, emin olana kadar vazgeçmemek.

Öncelikle, bir terapistin eğitimi, eğitimini aldığı şehir ya da ülke, sahip olduğu mesleki unvan (prof., yard.doç, dr., uzman/klinik psk., vs.), katıldığı TV programları, köşe yazıları/haberleri, ve yazdıkları ya da çevirdikleri kitapların, terapinin başarısına hiçbir katkısı/etkisi olmadığı araştırmalarca kanıtlanmış bir gerçek. Bu, profesyonellerin akademik ve mesleki başarılarının, emeklerinin ve verdikleri hizmetin değerini azaltmaz ve yadsınmamalı da. Tercihinizi bu yönde kullanabilirsiniz. Ancak, terapinin başarısındaki en önemli faktörün danışan-terapist ilişkisi olduğunu bilmek de fayda var. Ve her ne kadar bu ilişki profesyonel kurallar ve sınırlar ekseninde olsa da -ki bu danışan için öyle de olmalıdır, terapist-danışan ilişkisi, iki ''eşit'' yetişkin bireyin ilişkisi kadar gerçek bir ilişkidir.

Psikoterapi, danışan ve terapist arasındaki işbirlikçi bir çalışmadır. Bu çalışma; duygu, problem ve endişeleri açık ve rahat konuşabilmeyi sağlayan destekleyici bir ortam gerektirir. Görüşmeler, istisnai ve özel durumlar haricinde, tamamen gizli tutulur. Terapi odasında danışanın hissettiği kişisel rahatlıkla terapinin iyi bir çalışma olup olmayacağı doğru orantılıdır; iyi bir terapist bu rahatlığı sağlar.

Doğru bir eşleşme sağlayabilmek sanıldığı kadar, hele ki bir Borderline danışanı için hiç kolay değildir; ancak, doğru bir karar verebilmek için dikkat edilmesi gereken birkaç aşama ve seçenek var:


1.      Tedavi Yöntemi: Terapist aramaya başlamadan önce, sahip olunan psikolojik duruma yönelik günümüzde araştırmalarca kanıtlanmış tedavi yöntemlerini araştırmak ve bilmek faydalı olacaktır. Amerikan Psikoloji Derneğine göre, Borderline için bunlar: Diyalektik Davranış Terapisi (Level 1), Aktarım-odaklı Terapi (Level 2), Şema Terapi (Level 2), Zihinleştirme-temelli Terapi (Level 2).

2.      Teorik Yaklaşım: Her tedavi yöntemi herkes için faydalı olmayabilir ve her bireyin de terapiden farklı beklentileri olabilir, ancak; size neyin iyi geleceğini anlayabilmeniz için önce teorik yaklaşımlar hakkında ufak da olsa bir fikriniz olmalı:

·        Davranışlarınızda bilinçaltı bir güdülenim olduğunu düşünüyorsanız, psikodinamik bir terapist. (Örn. Aktarım-odaklı Terapi)
·        Düşüncelerinizi değiştirmenin hayatınızı değiştireceğini düşünüyor ve bilinçaltıyla pek ilgilenmiyorsanız, kognitif/bilişsel bir terapist (örn. Diyalektik Davranış Terapi)

seçebilirsiniz.

Bazı tedavi yöntemleri birkaç teorik yaklaşımını birlikte benimser. Mesela, Şema Terapisinde hem davranış (çevre faktörü), hem kognitif, hem gestalt teorileri harmanlanmış. Son zamanlarda farkındalık (mindfulness) meditasyonu da isteyen danışanlara veriliyor.

3.      Online Araştırmak: Karar verdiğiniz tedavi yöntemine göre terapist arayışınıza başlayabilirsiniz. Amerika, İngiltere, ve Avustralya gibi ülkelerde, terapistleri uzmanlık alanlarına göre bulmak ve seçebilmek için, terapist isim ve iletişim bilgilerinin de yer aldığı bir ''terapist bulucu'' uygulaması var. Ülkemizde, en azından Borderline için, böyle bir uygulama henüz yok. Yukarıda bahsedildiği gibi, bazı terapistlerin özgeçmişlerinin ilgi/çalışma alanı kısmında Borderline gibi kişilik bozukluklarını bulmak çok zor ama en azından aldıkları eğitimlere göre onlara ulaşmayı deneyebilirsiniz.

4.      Arkadaşa Sormak: Her ilişkinin dinamikleri farklıdır. Sevdiğiniz bir yakınınızın anlaştığı, iyi olduğunu düşündüğü bir terapist sizin için iyi olmayabilir. Aynı şekilde, onların iyi anlaşamadığı bir terapistle uygun bir eşleşme sağlayabilirsiniz. Yine de, terapi gören bir arkadaşınızdan terapisti hakkındaki düşüncelerini öğrenebilir, onlara terapistinde gördüğü iyi özellikleri anlatmasını rica edebilirsiniz.

5.      Resim analizi: Terapistlerin geneli, profillerinde gözlerinin sevinçten/mutluluktan parladığı, şevkatle gülümsedikleri ve sakin görünümlerinin olduğu resimlerini koyarlar. Çoğu da aynen resimlerinde göründükleri gibidir –ofis/kliniklerin de. Terapi de, terapistler için kendi duygu ve düşünceleri değil (ki sizinkileri anlamak için kendilerinkini de kullanır/analiz ederler), sizin ihtiyacınızın olduğunu düşündükleri duygu ve düşüncelerin önemi vardır. Bu yüzden, terapistleri resimlerine göre seçmek tek başına fayda sağlamayabilir. Yine de; mesela, iki kişi arasında kalmanız durumunda, içgüdülerinize güvenip bir seçim yapabilirsiniz.

6.      Cinsiyet: Herkesin kafasında bir seçim vardır. Kimileri kadın, kimileri erkek terapistlerle çalışmak isterler. Seçiminiz ne olursa olsun, buna iyi ya da kötü denemez; ancak, hangi cinsten terapisti ''asla'' istemeyeceğiniz/değerlendirmeyeceğinizin nedenlerini sorgulayabilirsiniz. Bu genelde, ebeveynlerinizle olan ilişkilerinizle ilgilidir. Uzmanlar, babalarıyla problemleri olan ve/veya geçmişinde cinsel taciz/tecavüz olan kadın danışanlar için erkek terapistlerle çalışmanın daha faydalı olabileceği görüşünde. Tabii, terapist seçiminde cinsiyet tamamen kişisel bir tercihtir.

7.      Terapistleri aramak: Terapist arayışımda, şahsen, bana uygun olduğunu düşündüğüm tedavi yöntemine karar verdikten sonra Türkiye’de bu yöntemin eğitimini alan ve internetten ulaşabildiğim tüm terapistlere gönderdiğim ortak bir e-posta hazırlamıştım. İçeriğinde hayat hikayem değil; hangi yılda teşhis aldığım, terapi geçmişim, Borderline belirtilerinin bendeki etkisi, güncel problemlerim ve tedavi yöntemini tercih etme sebebim vardı. Ayrıca, onlara ulaşan bu e-postayı aynı eğitimi almış diğer terapistlere de gönderdiğimi ve –olursa, çünkü böylece onlara da bir seçim hakkı tanımış oldum, geri dönüşlere göre bir karar vereceğimi belirttim. Hepsi geri dönüş yaptı, geçerli sebeplerden dolayı çalışamayacağını söyleyenler dahil. Kararımı da –resim, profil, ve cinsiyete göre değerlendirecek olursak -çok ilginç, çalışmayı en son düşündüğüm terapistten yana kullandım.

E-postamda belirtmediğim halde, ihtiyacım olabilecek tüm bilgiyi kısa, net ama detaylı bir şekilde aktarıp (bunu yapan 2 terapistten biriydi ama en iyi anlatan kendisiydi), problem ve endişelerime çözümsel yaklaşımlarda bulunup, bir o kadar da sevecen ve yardımsever olan tek kişi oydu. En önemlisi, bana seçim hakkı tanımıştı. Bu yüzden, ikirciklenmeden, anında geri dönüş yaptığım tek terapist de o oldu.

Yukarıda yazılan tüm yolları sırasıyla ya da ayrı ayrı uygulayabilirsiniz ancak bir terapistin SİZE olan yaklaşımını anlayabilmenizin tek yolu seçeneklerinizin olmasıdır. Uzun bir dönem boyunca çalışacağınız bir kişiyle kendinizi rahat ve emin ellerde olduğunuzu hissetmiyorsunuz, güvenmiyorsanız, ne verdiğiniz seans ücretinin ne de harcayacağınız zamanın bir önemi kalıyor.

Ayrıca, emin olmak için terapistlere görüşme öncesi, ilk görüşme de ya da olursa sonraki görüşmelerde sorabileceğiniz sorular da var.

Not: Aşağıda koyu harflerle yazılan sorular uzmanlara, açıklamaları da bana aittir. Bazılarını görüşmeye karar verme aşamasında, bazılarını ortasında sorduğum oldu. Bazılarını hiç sormadım, yaşayarak öğrendim.

1.      XXX tedavi yöntemini kaç yıldır ''aktif bir şekilde'' kullanıyorsunuz?
Bazı terapistler eğitimini aldıkları tedavi yöntemi özgeçmişlerinde olmasına rağmen kullanmamayı tercih edebiliyorlar. Bazıları da danışan bulamadıklarından bu yöntemi aktif bir şekilde kullanabilme imkanı sağlayamıyorlar.

Bu yöntemin etkinliği kanıtlandı mı?
Etkili olmayan bir yöntem için yıllarınızı ve paranızı heba etmek istemezsiniz. Mesela, bazı tedavi yöntemlerinde, danışanın değil terapistin becerisi tedavinin başarısını mümkün kılar (DBT) ve danışanın içinde bulunduğu kültürün bir önemi yoktur. Bazı tedavi yöntemleri ise (Bütüncül Terapi), ülkemiz kültür ve sosyal yapısına göre uyarlandığından, Türkiye’de bu yöntemden faydalanan danışanlar üzerinden etkinlik oranı sorulabilir. 

(Aynı tanı için etkili birden fazla tedavi yöntemi eğitimi almışsa) Hangi yöntemi kullanmayı tercih ediyorsunuz? Sebebi nedir? Diğerinden ayırıcı özellikleri nedir?

Borderline için etkinliği kanıtlanmış birkaç tedavi yöntemi olduğundan, onlara seçtikleri yöntemi neden seçtiklerini de sorabilirsiniz.

2.      Geçmişte çalıştığınız bir Borderline danışanınız oldu mu?
Geçmişte çalışmamış olmaları bir Borderline danışanına yardım edemeyecekleri anlamına gelmez ama yine de tercihiniz deneyimli bir terapist ise, bu soruyu sormak isteyebilirsiniz. Önemli olan, deneyimli ya da deneyimsiz, terapistin bu soruya nasıl cevap verdiğidir.

(Varsa) Tedaviyi tamamladı mı?
İyi bir terapist olmakla iyi bir Borderline terapisti olmak arasında büyük fark var. Borderline danışanları, eğer terapistleri doğru bir yaklaşımda bulunamıyorsa, ya tedaviyi sabote ederler ya da yarıda bırakırlar. Sebepleri ne olursa olsun, terapistin danışanının tedaviye yönelik direncine nasıl yaklaştığı çok önemli. Bu yaklaşıma göre danışan ya güvenle geri döner ya da öfkeyle gider ve dönmez. Ve bunun seans ücretiyle hiçbir alakası yoktur.

(Tamamlamadıysa) Danışanınız tedaviyi bırakma isteğini sizinle paylaştı mı?  
(Evet ise) Bu duruma nasıl yaklaştınız? (Hayır ise) Danışanınızın tedaviyi sonlandırmasında kendi payınız varsa sizce bunlar neler olabilir?
Terapistinize istediğiniz soruyu sorabilirsiniz, o da size yardımcı olacağını düşündüğü bir soru olduğunu düşünürse cevaplayacaktır. Sadece Borderline danışanları için: İyi bir terapist, sizi üzecek bir yaklaşımda bulunsa bile, belirttiğiniz takdirde ve gerçekten kendi kusurunun da olduğunu düşünüyorsa, bunu kabul edendir. Onların da bir insan olduğunu unutmamak da fayda var. Ama üzerinizde hakimiyet kurmaya çalışan, size ''üstten'' bakan biriyle çalışmanız neredeyse imkansız. İyi bir terapist, sizi eşitleri olarak görür ve buna göre yaklaşırlar.
(Tamamladıysa) Tedavi sonu ne gibi değişim ve gelişmeler gözlemlediniz?
Bu sorunun cevabı, tamamen tedavi yöntemine göre değişir. Ancak, bir yöntemin Amerika gibi başka ülkelerdeki başarısıyla (ki bu rakam ülkemizde de aynen paylaşılır ama yanıltıcıdır) Türkiye’deki başarısı aynı değildir. Bu alanda ülkemizde akademik çalışmalar genelde yapılmıyor.

3.      Seans ücretleriniz nedir? Görüşme süresi nedir?
Özellikle aşırı harcama problemi olanlar, işsizler, veya borçlular için seans ücreti terapist seçiminde büyük bir rol oynar. Bu problemlerin hepsi, genellikle, ortak bir Borderline sorunudur ve bu sorunu görmezden gelen bir terapistin Borderline yeterince anlayamadığı söylenebilir. Eğer maddi sorun yaşıyorsanız, ''ne de olsa tedavi masraflarını karşılayamam'' düşüncesini bir yana bırakıp, mali durumunuzu görüşmeden önce paylaşmanız yerinde olacaktır.

4.      Borderline için iyileştirilmesi imkansız deniliyor. Sizin bu konudaki görüşleriniz nedir?
Teşhisi koyan ilk terapistim ben de Borderline olabileceğini ''tahmin'' ettiğini ve araştırmamı istemişti. Sonraki görüşmede onu onayladığımda ise, bana Borderline için bir tedavi olmadığını ama bana yardımcı olacağını söylemişti. Artık, iyileştirilmesi mümkün olmayan psikolojik bir rahatsızlığım vardı. Sonradan öğrendiğime göre Borderline danışanlarına uygulama da oldukça sakıncalı ve/veya tamamen etkisiz bulunan türlü türlü tedavi yöntemlerini uygulayan ve yaklaşık bir yıl boyunca haftada ortalama ''dört kez'' görüştüğüm eski terapistimi...yolcu ettim. Yıllar geçti. Borderline hakkında okumadığım şey kalmadı. Sonuç olarak: Borderline iyileştirilmesi zor ama mümkün olan psikolojik bir durum! Uzmanlar, Borderline Kişilik Bozukluğu’nu bir hastalık olarak görmüyorlar. Sözün kısası, terapist de olsa, kimsenin güncel olmayan bilgilerle aklınızı karıştırmasına ve yalnış bilgilerle sizi üzmesine hakkı yok. Ve iyileşmenizi mümkün bulmayan bir terapistle yol almanız da sizi hayalini kurduğunuz (ya da şu an için kuramadığınız) bir hayata ulaştırmaz.

5.      Tedaviye başladığımda, hangi noktada bir aşama kaydettiğimi anlayabilirim?
DBT gibi yöntemler tamamen müfredata dayalı olduğundan tam bir yıl sürüyor. Diğer yandan, Aktarım-odaklı Terapi ve Şema Terapi ise haftada iki kez olacak şekilde ortalama üç yıl sürüyor. Danışanın aşama kaydedebilmesi büyük oranda terapistiyle olan ilişkisine bağlı olsa da, görüşmeyi düşündüğünüz terapist size tahmini bir zaman aralığı verebilir.

6.      Hiç tedavi gördünüz mü?
Büyük ve sorulması gereken bir soru. Tedavi görmeyen bir terapist Tanrı’yla ilişkisi olmayan bir imam gibidir. Tedavi görmeyen/görmemiş bir terapist ''sınır koyma'' gibi Borderline danışanının da oldukça hayati önem taşıyan bir öğeyi sağlayamazsa terapide, ona yardımcı olması imkansız hale gelir. Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre terapistlerin %80’i geçmişte teşhis almış ve tedavi görmüş bireyler. Bu da, deneyimlerinden faydalanarak size fayda sağlayabilecekleri anlamını taşır. Terapistler, genelde, bu bilgiyi paylaşmakta sakınca görmezler, bu yüzden sizin de böyle bir soruyu sormanızda bir sakınca yoktur. Geçmişinde ne olduğu değil, Borderline danışanı olan her terapist konsültasyon (vaka danışma) almalıdır.

7.      İlk Görüşme
      Travmalarla dolu bir çocukluk geçirdiğinize göre, size zarar verebilecek herhangi bir duruma karşı bir ''kırmızı buton'' ve çeşitli ''kendini koruma'' stratejileriniz de var demektir. İlk görüşmede kendinizi güvende hissetmiyor, terapistin herhangi bir yaklaşımı sizi rahatsız ediyorsa, hislerinizden yola çıkarak gerçekleri bulmaya çalışın. Ancak, huzursuz olduğunuz her durum bilinçaltınızın bir yansımasıdır ve siz o an huzursuzluğunuzun sebebini bilmiyor olsanız bile bilinçaltınız bilir. İlk görüşmede en önemli şey, güvende (güven detaylarda gizlidir) ve olduğunuz gibi kabul edildiğinizi düşünüyor/hissediyor olmanız. 


Psikoterapinin bazı formlarının danışanlarda depresyon ve kaygı vb. olduğu kadar fiziksel acı, yorgunluk ve bulantı gibi belirtilerini de etkili bir şekilde azalttığı kanıtlanmış bir gerçek. Araştırmalar git gide duygusal ve fiziksel sağlığın birbirine bağlı olduğunu ve bir terapist görmenin kişinin genel sağlığını geliştirdiğini gösteriyor: (Borderline ya da değil, bir ayrım olmaksızın) danışanların %50’si sekiz seanstan sonra, %75’si ise, altı aydan sonra gözle görülür derecede ilerleme kaydetmiş/gelişmiş.

Uzmanlar, Borderline ile mücadele eden kişiler için ise, ''hiçbir Borderline tek başına iyileşemez'' görüşünü savunur. Eğer, sizde aynı şekilde düşünüyorsanız, tedavi görmek için yukarıda yazılanlardan faydalanabilirsiniz.

3 yorum:

  1. 01:43. 4 gündür sabahlara kadar süren araştırmalar neticesinde şimdilik burdayım. Tanışmamız, daha doğrusu bir şekilde kontak kurmamız mümkün mü? Sormak, söylemek istediğim o kadar çok şey var ki..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, tabii ki. borderlineturkiye@gmail.com bana her zaman ulasabilirsiniz. Yorumlar icin onay gerekiyormus, henuz farkettim ve ayarlari degistirdim.

      Sil
  2. https://www.psikosentez.com/borderline-kisilk-bozuklugu-nda-diyalektik-davranisci-terapisi

    Borderline Kişilik Bozukluğu ve bahsetmiş olduğunuz Diyalektik Davranışçı Terapisi ile alakalı çok güzel bir yazı.

    YanıtlaSil