Aşağıdaki yazı, geçmişinde intihar
davranışlarında bulunmuş genç bir kadın ile yapılmış bir röportajtır. Bu yazı,
yakın geçmişte herhangi bir intihar davranışında bulunmuş kişiyi
tetikleyebilir. Bu yüzden, bu yazının bu kişilerce okunmaması ya da okumak
isterlerse kendilerini kötü hissetmeleri halinde okumayı yarıda kesmeleri
tavsiye olunur. Bu yazı, intihara eğilimli olan kişilerin yakınları ve
arkadaşları için onları daha iyi anlamaları ve daha iyi destek olabilmeleri
için yazılmıştır.
İlayda 36 yaşında genç bir kadın.
İkisi resmi olmak üzere dört kez evlendi. Şimdi bekar ve çalışmıyor; annesinin
emekli maaşı ile geçiniyorlar. İlk kez 13 yaşındayken kendini kesme yoluyla
kendine zarar verdi, akabinde Antisosyal Kişilik Bozukluğu teşhisi aldı. Aşırı
doz ilaç kullanımı yoluyla sekiz kez intihar girişiminde bulundu -kollarının
tamamı da derin kesiklerle dolu. İki kez hastanede yattı. İki yıl önce ise, hem
Bipolar Bozukluk hem de Borderline Kişilik Bozukluğu teşhisi aldı.
İlk girişimini, nedenini ve
hissettiklerini anlatır mısın? Kaç yaşındaydın ve neredeydin?
13 yaşındayken ilk sevgilim tarafından
terkedildiğim zamandı. İçimde sıkıntılar oldu, boğuluyordum. Ölmek istedim.
Kesme de o yaşlarda başladı. Babam dövmeye kalktığında içime kapanır, hırsımı
kendimden çıkarırdım. Bulunduğum semtte tüm selam verdiklerim böyleydi ve
içlerinden biri bir gün bana akıl verdi: ''korkar baban, yap''. Ben de o öyle
dedi diye yaptım sanırım. Hep açık jiletle kestim. Kan görünce rahatlıyordum,
içimdeki o boğulma gibi sıkıntı gidiyordu. Rahatlama...
Durumunu kimlerle paylaştın? Destek
oldular mı?
Bu durumu sadece annem ve babam ve çok
sonra üvey abim ve dedemler öğrendi. Abim de dövmeye kalkar, ''git at kendini
Boğaz Köprü’sünden, bizde kurtulalım.'' der dururdu. Bir sorun vardı iç
dünyamda ama adını bulamıyordum. Kurtulmak için hangi yolda gidilir bilmeden,
yolumu kaybettim misali...
Bu girişimlerinin aile, iş ve sosyal
hayatına ne gibi etkileri ne oldu?
Annem değil ama babamın sevgisizliği
daha çok nefrete dönüştü. Alay ederdi: ''şuraya bak kollarına, midemi
bulandırıyorsun.'' İlk zamanlarda, sokak hayatı tabii, bu İlayda’yı öldürmüştü
ve yaşımda küçük olduğundan bu tepkileri önemsemezdim, aksine korkutucu olmak
hoşuma giderdi ve hep kısa kollu giyerdim. Ergenlik dönemi bitince onu da
bıraktım, neredeyse yirmi yıldır uzun kollu geziyorum. Tanıştığım insanlar
genelde hayatın darbelerini alanlar olduğundan, kollarım onlara ters gelmedi: ''Olur öyle şeyler'' dediler. Fakat, düzgün erkekleri seçmeye başladığımda
onlara itici geldim. Kimi zaman ''tinerci'' yakıştırması yaptılar, bazen de ''uyuşturucu bağımlısı''. ''Sen beni de kesersin'' gibi tepkiler de alınca
iyice özgüvenim gitti. Hala birine yanaşamıyorum. Çünkü iyi İlayda’yı öldürüyor
bu kesikler. Yanlış bir izlenim veriyor ama o ben değilim aslında. Denize
gittim, havlusunu alan kaçtı, çocuğuyla korktu. Korkuyorlar benden, hep
kaçtılar, korkuyorlar benden...Ve denizi hiç sevmedim. O tadı böyle tattım.
Yanıma gelip, ''naptın sen ya!'' diyorlar. Herkese mi hayat hikayemi
anlatacağım? Nasıl anlayacaklar?
Hala bu gibi girişimlerde bulunuyor
musun? Ya da düşüncelerin var mı?
En son intihar girişimimde ölmedim ama
resmen can çekişmiştim. İntiharları dışarıda ve haber vermeden yapardım. Çünkü
maksat ölmekse, yardım etmemeli kimse, sessizce ölmeliyim diye düşünürdüm.
Yirmi tane 300 gramlık [uyku ilacı] içtim. Sokakta
baygınken hastaneye götürmüşler, fakat kanıma karıştığı için hiç müdahale
yapılmadı. İki gün boyunca sanki vücuduma elektrik veriyorlarmış gibi titretti,
kasıldım. Kesme olayı da öyle. En son zımbayla diktiler, bütün liflerimi
görünce korktum, ona da tövbe ettim. Çok acılar çektim. Bu yaşadıklarım bana
bir mesaj dedim ve bir daha kıyamadım canıma. Ölmek istiyorum ama asla da
yapmayacağım. Kesme olayı da öyle.
Aile ve arkadaşlarının sana nasıl
yaklaşmasını tercih edersin?
Annemin de ruhsal sağlığı yerinde
olmadığı ve benzer şeyleri yaşadığı için ailede bana destek olan tek kişi oydu.
Ama iki yıl öncesine kadar dışlayan ailem, en son madde bağımlılığı için
hastaneye yattığımda para desteğinde bulunmuş. Annem neden ve nasıl bunların
olduğunu ilk kez doktordan öğrenince geçmişte bana olan yaklaşımlarından dolayı
pişman oldular. Şimdi beni anlıyorlar. Çok memnunum. Ama iş işten geçti. Bir
çocuğu, genci yuttu sokaklar...Beni anlayan bir ailem ve aile sevgisi olsaydı,
zaten yapmazdım. Ailede önce bunu sağlamak gerek: anlayış ve sevgi. Ancak öyle
kesme ve intihar düşünceleri yok olur ve sevgi galip gelir...
İntihar ve kesme hissi ağırdır ve
yenilmesi güç bir duygudur. Zamanında pek yapamadım ama böyle durumlarda kişi
Acil’e atmalı kendini. Tek çare, o ''anlık'' gelen bu acı hissini bir Doktor’un
yardımıyla atlatmak. İlaçlarla günlerce uyutulmuş olsan bile, uyandığında yeni
bir gün doğacak, belki de her şey çok güzel olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder