DBT Beceriler: Kendini İfade Et (4)

Aşağıdakiler DBT'deki becerilerin uzmanlarca hazırlanmış ''kendini ifade et'' modülünün çevirisidir. Bu konu başlığında toplamda 10 modül var ve sırasıyla çevirileri yapılıp blogda yayınlanacak. Bu ise 4. modül ve sırasıyla okunması tavsiye edildiğinden daha önce yayınlanmış 1. modülü buraya tıklayarak, okuyamaya başlayabilirsin.


DBT hakkında daha detaylı bilgi almak için buraya tıklayıp ilgili yazıyı okuyabilirsin.


Bu modülde kendini ifade etmen için farklı durumlar için kullanılabilecek teknikler var. Modül 7’de ayrıca eleştirel yaklaşıma değinilecek. Bu teknikleri pratik ettiğinde onları daha nötr durumlarda, yani duygularının çok yoğun olmadığı zamanlarda kullanman daha faydalı olacaktır. Böylece, teknikleri iyice öğrenmiş olacak, daha zor ya da duygusal durumlarda da kullanmaya başlayabileceksin. Unutmamak gerekiyor ki, bu teknikleri ilk kullanmaya başladığında planladığın yere varamayabilirsin ve bu yüzden kendini hırpalamak yerine neyin yanlış gittiğine ve başka bir zaman nasıl farklı bir yaklaşımda bulunabileceğine bakabilirsin. 

Zamanla her şey daha kolay gelecektir. 😊

Uyarı! Sözsüz Olanı Hatırla

Her teknikte, sözlü iletişim olduğu kadar sözsüz iletişimi de hatırlamalısın. Belli bir tekniği kullanırken kendini ifade eden biri olarak düşünebilirsin, ancak; sözsüz iletişimde dikkatli değilsen teknikleri pasif agresif ya da agresif yollarla kullanma ihtimalin de var. Bu yüzden, sesinin daha sakin ve normal bir tonda olması, iyi bir göz temasında bulunman ve fiziksel gerginliğini minimuma indirmen önemli. Bunları hatırlamıyorsan, Modül 2’yi buraya tıklayarak, tekrar okuyabilirsin.

Kendini Ortaya Koyma / Basit Yaklaşım

Duygularımızı, düşüncelerimizi, inançlarımızı, istek ve ihtiyaçlarımızı açık bir şekilde belirttiğimizde karşı tarafında bunları bilmesini sağlamış, kendimizi ortaya koymuş oluruz. Kendini ortaya koymak için cümlelerde ''ben'' kullanılır:

''Saat 5’de gitmem gerekiyor.''
''Sorunun çözülme şekli beni memnun etti.''

İltifat ederken, övgüde bulunurken, bir bilgi verirken, biriyle ilk defa bir sorun üzerinden konuşurken bile bu yöntemi kullanabilirsin. Örneğin:

            ''Bunu daha önce düşünmemiştim, fikrini biraz düşünmek istiyorum.''
            ''Sunum gerçekten çok iyiydi.''
            ''Masraflar 200 TL. tutacak.''
            ''Bana yardım etmeni seviyorum.''

Bir ifadede bulunurken kesin ve açık olman da fayda var: önce ne istediğine karar ver, sonra direkt olarak söyle. Gizli kapaklı, dolaylı ifadelerden kaçın ve açıklamanı basit tut. Bu sana iletişime geçtiğinde NE istediğini tam olarak ve açık bir şekilde söylemende yardımcı olacak.



Kendini açmak, yani duygularını ifade etmek istediğinde de bu teknik işe yarayacaktır. Örneğin:

            ''Gergin hissediyorum.''
            ''Pişmanım.''
            ''Öfkeliyim.''

Kendini açmanın en hızlı etkileri: kaygını gidermek, rahatlamanı sağlamak ve sahip olduğun duyguları kabullenmektir. ''Ben'' cümleleri ile duygularını ifade ettiğinde aynı zamanda kendi duygularının sorumluluğunu da almış olursun.

Empatik Yaklaşım

Ne zaman başkalarının duyguları, istek ve ihtiyaçlarını anlamaya çalıştığımızda empatik bir yaklaşımı benimsemiş oluruz. Bunu yapabilmemiz için başkalarının duygu, istek ve ihtiyaçları olduğu kadar kendimizinkilerinin de farkında olmamız gerekir. Bu yaklaşım, başkalarının ihtiyaçları bizimkiyle uyuşmadığı zaman ve durumlarda kullanılabilir. 



Örneğin:

''Yeni prosedürleri sevmediğini anlıyorum, ama değişene kadar bunlar üzerine çalışmanı rica ediyorum.''

''Şuan meşgul olduğunu biliyorum, Ali, ama senden bir istekte bulunuyorum.''

''Masraflar üzerinden kesin bir bilgi vermenin zorluğunun farkındayım, ancak ortalama bir tahmine ihtiyacım var.''

Empatik yaklaşım, seni agresif ve aşırı tepkili halden uzaklaştırırken aynı zamanda muhatabının içinde bulunduğu durumu da göz önüne alarak cevabını yumuşatma imkanı verir.

Empatik yaklaşımdaki bazı ifadeleri sık sık kullanman içten olmadığını düşündürtebilir ya da agresifliği kapatan bir maske. Mesela, ''Duygularını anlıyorum, ama....'' cümlesindeki ''ama'' kelimesi, 'duygularını anlıyorum' ifadeni değersiz kılar ve tüm cümlen agresifliği maskeleyen bir yaklaşım olur.

Sonucuna Katlanmak

Bu yaklaşım, biri başkalarının haklarını göz ardı ettiğinde, agresifleşmeden, bu kişinin davranışlarını değiştirme isteğine yöneliktir.


İş ortamında, herhangi bir prosedür, kural ya da yönerge dikkate alınmadığında bu yaklaşım kullanılabilir: karşındaki kişiye davranışını değiştirmezse ne gibi bedeller ödeyebileceği konusunda bilgilendirerek. İlk başta bir tehditkar ya da agresif bir yaklaşım gibi görünebilir. Bu yüzden, sözsüz iletişimi (sakin ses tonu, göz teması, vs.) dikkatli kullanmakta fayda var ve bu yaklaşım sadece istenmeyen bu davranışa yönelik bir yaptırım varsa kullanılmalıdır. Örneğin;

''Bu bilgiyi saklamaya devam edersen, tercih etmiyorum ama bana ürün müdürüne bilgi vermekten başka bir seçenek kalmıyor.''

''Eğer aynı ekipmanı kullanmazlarsa ekibimin seninkiyle aynı projede çalışmasına hazır değilim.''

''Bu tekrarlanırsa, tercih etmiyorum ama resmi disiplin prosedürünü uygulamaktan başka bir alternatif bulamıyorum.''

Çelişki / Uyuşmazlık Durumunda

Daha önce anlaşmaya varılmış ile şuan olan şey arasındaki uyuşmazlık durumunda kullanılacak başka bir yaklaşım daha var. Bu yaklaşım, bir yanlış anlama ya da çelişki olup olmadığını açığa çıkarmak için ve bir kişinin davranışıyla sözleri birbiriyle uyuşmuyorsa kullanılabilir. 


Örneğin;

''Anladığım/hatırladığım kadarıyla, A projesinin öncelikli olduğu yönünde anlaşmıştık ama şuan bana B projesi için zaman ayırmamı istiyorsun. Hangi projenin öncelikli olduğunu açıklamanı rica ediyorum.'' 

''Ayşe, bir yandan departmanlar arasındaki işbirliğini geliştirmekten bahsediyorsun, diğer yandan bize işbirliği yapmanın ne kadar zor olduğuyla ilgili ifadelerde bulunuyorsun. Durumu geliştirme konusunda sana katılıyorum, bu konu hakkında konuşabiliriz.''

Olumsuz Duygular

Öfke ve alınganlık gibi olumsuz duyguları başka birine yönelik hissettiğinde, kontrollü ve sakin bir yolla, bu kişinin davranışlarının üzerinde bıraktığı arzu edilmeyen etkiye dikkat çekmek için kullanılabilecek bir yaklaşım. Bu yaklaşım sayesinde hem kontrol edilemeyen bir taşkınlık yapmadan bu duygularla başa çıkabiliyor olursun, hem de karşı tarafın davranışlarının senin üzerinde bıraktığı etki konusunda gözü açılır.



Bu yaklaşım için dört adım var.

1.      Karşı tarafın davranışını objektif bir şekilde tanımla ama eleştiriden ve yorumdan kaçın.

Ne zaman raporunu bu kadar geç hazırlasan...

2.      Karşı tarafın davranışının sende bıraktığı etkiyi tanımla. Spesifik ve açık ol. Genelleme yapmaktan kaçın.

.....bu benim haftasonu çalışmam anlamını da taşıyor...

3.      Duygularını tanımla.

...bu beni rahatsız ediyor/öfkelendiriyor...

4.      Davranışın gelecekte nasıl olmasını istediğini söyle.

...yani, gelecekte raporunu Cuma günü öğle yemeğine kadar teslim almak isterim.

Bu yaklaşım için diğer örneklerde şöyle:

''Ne zaman bana önceden söylemeden eve geç gelsen, bir şeylerin yolunda gitmediğini düşünüp endişeleniyor ve öfkeleniyorum. Beni arayıp öncesinde bilgi verirsen memnun olurum.''

''Ne zaman bilanço tablosu üzerinde çalışırken sözümü kessen, her şeyi baştan almam gerekiyor. İrite oluyorum, bu yüzden ben işimi bitirene kadar beklemeni tercih ediyorum.''

Bozuk Plak

Çocuklar bu yaklaşımda tam bir uzman. Bu beceri, sakin bir tavırla söyleyeceğin şeye hazırlanmanı ve ne kadar gerekiyorsa o kadar aynı şekilde tekrarlamanı içerir. Bu yaklaşım çoğu durum için kullanılabilir. Akıllı ve mantıklı kişilerle iletişime geçtiğinde, tek yapman gereken önceden hazırlanmış cümlelere sadık kalmak. Ne söyleyeceğini bildiğin için, dolayısıyla alakasız ya da tartışmaya neden olacak bir durum olmadığından, konuşma esnasında daha rahat olacaksın. Özellikle hayır demeyi (Modül 6’da bu konu detaylı bir şekilde işlenecek.) gerektiren durumlar için çok iyi bir teknik.



           Zeynep: 20 TL. borç verir misin?
           Murat: Borç veremem, param bitmek üzere/bitti.
Zeynep: En kısa sürede geri vereceğim. Umutsuzca ihtiyacım var. Arkadaşım değil misin?
Murat: Sana borç veremem.
Zeynep: Ben de senin için aynısını yapardım. 20 TL. senin için bir kayıp değil.
Murat: Senin arkadaşınım ama sana borç vermem. Param bitmek üzere/bitti.

Bozuk plak tekniği, diğer kendini ifade etme teknikleriyle birlikte kullanılabilir.
Her zaman mümkün olan en ılıman yaklaşımla başla ve kendini ifade eden davranış değil de tehditkar ve agresif davranışlara itebilecek yani en ağır sonuçları olabilecek yaklaşımlardan kaçın.

Sıradaki bozuk plak tekniği örneği ise basit ve empatik yaklaşımdan sonucuna katlanmaya kadar tüm kendini ifade etme tekniklerini içerir:

Basit:

''Bu saati dün aldım. Akrep ve yelkovan doğru düzgün çalışmıyor, bu yüzden değiştirmek istiyorum.''

Bu noktada, karşı taraf ya kabul edecek ya da:
            ''Saat satışı yapılmadan önce kontrol edilmiş olmalı.''

Empatik:

            ''Bu işleri daha kolay hale getirirdi ama hala değişim yapılmasını rica ediyorum.''

Bu noktada, karşı taraf ya kabul edecek ya da:
            ''Değişim için yetkim yok.''
            Cevabın: ''Hala değişim yapılmasını rica ediyorum.''

            Birkaç benzeri diyalogdan sonra konu şu noktaya da varabilir:

Sonucuna katlanmak:

''Bu ürünün değiştirilmesini istiyorum. Eğer bunu yapamayacaksanız, bu durumu Genel Merkez ile paylaşacağım. Yine de, konuyu burada çözümlemek isterim.''

Bu teknik, karşı taraf talebine cevap vermediğinde, her tekrar edişte, etkisini yitirir. Talep sık sık tekrar edilirse, sözlerinin yetkinliği de geri teper. Bu gibi durumlarda bazı sonuç ve yaptırımlara (ya da başka bir deyişle konuyla ilgisi olduğu için tüketici haklarını bilmen) sahip olman gerekir.

Teknikleri Pratik Etmek

Tüm teknikleri pratik etmeyi gerektirir. Önce basit yaklaşımı bir ya da iki hafta süreyle deneyerek başlayabilirsin, sonra diğerini kullanmaya başlayabilirsin. Seçtiğin tekniği sadece uygun zamanlarda kullan. Bu teknikleri kullanım zamanı ve durumlarına göre küçük bir deftere not almanın yardımı olabilir, böylelikle hangi tekniğin sana en faydalı olduğunu anlayabilirsin. 😊

DBT Beceriler: Kendini İfade Et (3)

Aşağıdakiler, DBT'deki becerilerin uzmanlarca hazırlanmış ''kendini ifade et'' modülünün çevirisidir. Bu konu başlığında toplamda 10 modül var ve sırasıyla çevirileri yapılıp blogda yayınlanacak. Bu ise 3. modül ve sırasıyla okunması tavsiye edildiğinden daha önce yayınlanmış 1. modülü buraya ve 2. modülü de buraya tıklayıp, okuyabilirsin.

DBT hakkında daha detaylı bilgi almak için buraya tıklayıp, ilgili yazıyı okuyabilirsin.



Kendini İfade Etmenin Yolları

Modül 1 de anlatıldığı gibi, kendimizi ifade edemiyor oluşumuzun sebeplerinden biri de bizim düşünme şeklimizdir. Bu dünyada işler nasıl yürür, kendimiz ve başkaları hakkında neler düşünüyoruz gibi hepimizin belli inançları var. Genellikle bu inançlar deneyimlerimizden gelir ve biz de bu inançların [zamanında ve] hala mantığa uygun olduğunu düşünürüz. 

Ancak her ne kadar bu deneyimleri artık yaşamıyor olsak bile, yine de düşünme şeklimizi değiştirip geliştirmemiş olabiliriz.

Örneğin, çocukken ailemiz tarafından üzüntümüzü dile getirmemeyi öğrenmiş olabilir ve dile getirdiğimizde ise dalga geçileceğimizi düşünüyor olabiliriz.

Yetişkin olarak hala bu inanışların sorgulamadan doğru olduğunu sanabiliriz.

Sonuç olarak üzüntümüzü hiçbir şekilde belli etmez, bu da bizim daha stresli, daha depresif olmamıza ve kendimiz ve dünya ile bağımızı koparmamıza sebebiyet vermiş olur.

Aşağıda birkaç tipik kendini ifade edememe biçimleri sıralanmıştır: 

Bunlardan herhangi biri senin için de geçerli olabilir.

Ø  Nasıl hissettiğimi ve düşündüğümü söylememeliyim, çünkü başkalarını kendi dertlerimle sıkmak istemiyorum.

Ø  Eğer kendimi ifade edersem, karşımdaki kişiyi sinirlendirebilir ve ilişkimizi mahvedebilirim.

Ø  Ne düşündüğümü söylersem rezil olurum.

Ø  Eğer biri ''hayır'' derse, bunun sebebi ancak onların beni sevmiyor olmasıdır.

Ø  Ne hissettiğimi ve düşündüğümü söylememeliydim.

Ø  Ne istediğimi söylemek kaba, bencilce ve karşımdaki önemsemediğim anlamına gelir.

Ø  Kendimi değiştirme hakkım yok; başkalarının da beni değiştirmesine hakkı yok.

Ø  Eninde sonunda olur, ne de olsa benim hatam değil.

Ø  Herkes kendi duygularını kendilerine saklamalıdır.

Ø  Eğer endişeli olduğumu dile getirirsem, insanlar zayıf olduğumu düşünüp benimle dalga geçecekler ya da benden faydalanacaklar.

Ø  Eğer birinden iltifat kabul edersem kendini beğenmiş biri olarak görülürüm.

Şimdi biraz düşün ve fikir ve duygularını ifade edememenin kendinde başka ne gibi düşünceler olduğunu tanımlamaya çalış.
__________________________________________________________________________ __________________________________________________________________________ __________________________________________________________________________ __________________________________________________________________________ __________________________________________________________________________ __________________________________________________________________________

NOT: Modül 6, 7, 8 ve 9'da hayır deme, eleştirel yaklaşımdan uzak kalma, hayal kırıklıkları ile başa çıkma ve eleştiri kabul etme yollarını göreceğiz. Böylece, bu modüllerden daha çok anlam çıkaracaksın. 😉

Kendimizi İfade Etme Haklarımız

Hepimizin bir birey olarak hak ettiğimiz haklardır. Bunlardan bazıları:

v Kendi duygu, düşünce ve davranışlarını yargılama hakkın var ve bunun sorumluluğu tamamen sende.

v ''Hayır'' deme hakkın var.

v Kendi davranışlarını açıklamak zorunda değilsin, bunun için ne bir sebep ne de bir bahane vermek zorundasın!

v Başkalarının problemlerine çözümler bulmaktan sorumluysan, yargılama hakkın da var.

v Kendi düşünce şeklini değiştirme hakkın var.

v Başkalarının fikirlerine katılmama hakkın var.

v Hatalar yapma hakkın var –ve kendi hatalarının sorumluluğunu almak.

v ''Bilmiyorum'' deme hakkın var.

v Kararlar verirken mantığa uymama hakkın var.

v ''Anlamıyorum'' deme hakkın var.

v ''Umurumda değil'' deme hakkın var.



Bu hakların sorumluluk almak ile doğrudan ilişkisi vardır. Dikkat edeceğin gibi, listelenen ilk haklar, senin kendi duygu, düşünce ve davranışlarını dile getirme hakkını ele alıyor ve bu hakların sorumluluğu tamamen sende!

Genellikle insanlar kendilerini iyi ifade ettiklerini düşünürler ama kendi davranışlarının sonuçlarını ve başkalarının haklarını görmezden gelirler. Bu daha çok agresif iletişim biçimidir.

Eğer başka haklarının olduğunu düşünüyorsan aşağıda sırala:
__________________________________________________________________________ __________________________________________________________________________ __________________________________________________________________________ __________________________________________________________________________ __________________________________________________________________________ __________________________________________________________________________ __________________________________________________________________________

İnançlarını değiştirme yolları:

Sana bir yararı olmayan inançlarını belirlemek, onları değiştirmenin ilk yoludur. Doğrusu, bazı insanlar için sadece farkında olmak bile onların değişimi için yeterli olacaktır. Özellikle değiştirme hakkı olduklarının farkına vardıklarında ve farklı düşünme yollarını denediklerinde.

Ama birçok insan için ise, farkında olmak düşünce şeklini değiştirmede yeterli değildir. 

Bilişsel davranış terapisinde yardımcı olmayan düşüncelerin belirlenmesi bile, o düşünceleri değiştirmede meydan okumanın başka bir yoludur. Buna ''münazara'' da denilir. Münazara ya da diğer bir deyişle meydan okumanın işe yaraması için önce bizim kendi düşünce ve inanışlarımızın gerçeklerden ziyade fikirlerden öğrenilmiş olması prensibini kabullenmemizle başlar. Bu, düşünce ve inançların körü körüne kabul edilmesi yerine sorgulanması anlamına gelir. Özellikle bize sıkıntı vermesi durumda.

Kendi düşüncelerine meydan okumak, bu düşünceleri ''lehinde ve aleyhinde'' incelemesi yapmaktır. Bu düşünceleri adeta bir avukat hatta bir detektif gibi değerlendirmelisin. Çünkü bu düşüncelerin arkasındaki ''gerçekleri'' öğrenmeyi deniyorsun.



Düşüncelerine meydan okumanın iki tane önemli stratejik yolları var.

  v ''Düşünce Günlüğü'' yazmak
  v Davranış deneyi oluşturmak

Düşünce Günlüğü

Düşüncelerine meydan okumak ve bunu yaparken de hepsini hatırlamak zor ve kafa karıştırıcı hale gelebilir. En iyi yol ise bunları yazmaktır.

Sana yardımcı olması için, yararsız düşünceler için ABC analizi ve Düşünce Günlüğü'nü hazırladık, buraya tıklayarak, okuyabilirsin. Günlükte bazı örneklemeler de gösterilecek. 😉

Yeni yazıların ücretsiz olarak e-mail adresine gelmesi için abone olmayı unutma! ✉

ABC Analizi ve Düşünce Günlüğü

Aşağıdakiler, DBT'deki becerilerin uzmanlarca hazırlanmış ''kendini ifade et'' modülünün çevirisidir. Bu konu başlığında toplamda 10 modül var ve sırasıyla çevirileri yapılıp blogda yayınlanacak. Bu yazı ise, 3. modülü okunduktan sonra yapılacak çalışmaları kapsayan analiz ve günlüğü içerir. Modüllerin sırasıyla okunması tavsiye edildiğinden daha önce yayınlanmış 1. modülü buraya tıklayıp, okumaya başlayabilirsin.

DBT hakkında daha detaylı bilgi almak için buraya tıklayıp ilgili yazıyı okuyabilirsin.


Duygularımızı aslında düşüncelerimiz etkiler.

Eğer mutlu ve heyecanlı hissediyorsak, bu olumlu şeyleri düşündüğümüz anlamına gelir. Diğer yandan, eğer endişeli, depresif veya sinirli hissediyorsak, bu da olumsuz şeyleri düşündüğümüzdendir. Bunlara biz ''yararsız düşünceler'' diyoruz (çünkü bu düşünceler nihayetinde bizi rahatsız edici duygu ve davranışlara itiyor). Tabi ki, hepimiz zaman zaman üzgün ve endişeli hissedebiliyoruz, bu da tamamen normal. Ancak, eğer sık sık endişeli ve sıkıntılı hissediyorsan, hissetme yollarını geliştirmek adına, düşünce şeklini sorgulaman ve incelemen gerekiyor olabilir.

Duygularını hissetme şeklini etkilemek [değiştirmek] adına, öncelikle farkında olmayı öğrenmen ve bu yararsız düşünceleri, mutlak değiştirme hedefiyle ''tespit etmen'' gerekiyor. Bunu yapabilmek için de, hadi ABC analizini yapalım. 😊

(Not: Çeviriye sadık kalmak adına analizin adı değiştirilmeden aynen ABC yazıldı ancak modülün içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılmadı.)

Durumu Aktivite etmek:

Senin yoğun bir şekilde olumsuz düşünmene (ör: depresyon) sebep olmuş bir durum ya da etkinliği yaz! Aynı durum için bir görüntü ya da ses videosu da kaydedebilirsin, sanki aynı geçmişte olmuş gibi. Ama sadece gerçekleri kaydet.

Bunun anlamı, kendi duygu ve düşüncelerini hesaba katmamak ve kim sorumlu diye sorgulamamak.

            Sadece basit sıradan bir durum yaz –kıvırmadan ve süslemeden.

Sonuçlara Cevaplar Bulmak:

Bu kısım ise, kendi duygu ve düşüncelerini kapsar. Kendi hislerini tanımla. Yaz. O durumda asıl hissettiğin neyse bulmaya çalış ve o hissi tanımlayan en iyi kelimeleri bul ve altını çiz. Ve bu duyguların yoğunluğunu 0 (sıfır) dan 100 (😀) e kadar değer biç. Rakam ne kadar yüksek ise, hislerinin yoğunluğu da o kadar güçlü demektir.

            Bu hislere karşılık nasıl davrandığını da yazmak isteyebilirsin. Ör: uyumak, alkol kullanmak, vb.

İnançları Bulmak:

Durumu da göz önünde bulundurarak, inançlarını tanımla. Bunlar, düşüncelerini, beklentilerini, algılarını ve yaklaşımlarını da içerir. Kendine ''bu durum oluştuğunda ne düşünüyordum?'' , ''aklımdan ne geçiyordu?'' sorularını sor. Hepsini listele. Gözden geçir, yazdıklarını tekrar oku ve A da düşünmene sebep olan en alıcı kelimelerin altını çiz. Buna senin ''sıcak'' düşüncen adını veriyoruz. Şimdi bu düşünceyi 0 dan 100 e kadar değer ver.

Hadi bir örneğe bakalım. 😎

Bir mekândasın ve endişeli ve gergin hissediyorsun. Kendine şöyle diyebiliyor olabilirsin: ''Burada olmak istemiyorum.'' Eğer sadece bu düşünce geçtiyse aklından, bu duyguları hissetmek yerine, büyük ihtimalle sadece endişeli ve gergin hissediyor olma durumuna odaklanıyorsundur. Eğer bu düşünceye yoğun bir duygu da eşlik ediyorsa, bu başka düşüncelerin de bu ilk düşünceyi desteklediği anlamına gelir. Bu yüzden, ''burada olmak istemiyorum'' sadece bir başlangıç düşüncesidir ve senin endişeli ve gergin olmana sebep olan diğer yararsız düşünceleri de keşfetmen gerekir.


Yararsız düşüncelerini nasıl ortaya çıkarabilirsin?

Kendine bazı sorular sorarak.

Hadi başlayalım. 😊

                        ''Burada olmak istemiyorum.''                                         
''Burada olmak istemiyorum çünkü…?''

''insanlar bana bakacak ve depresif olduğumu anlayacaklar.''
                                    ''…ve bu kötü çünkü…?''

''hm, çünkü bende bir sorun olduklarını düşünecekler.''
                                    ''….ve bunun nesi kötü?''

''…onlar benim deli olduğumu düşünecekler.''
                                    ''….ve bu benim hakkımda ne diyor?''

''….deli olmalıyım.''

Bu yararsız düşünceleri tanımlama da uzman hale gelmek senin görevin. Bazen, bir ya da birden çok düşünceler önceden sahip olduğun farklı ve yararsız olanları temsil ederler. 

 Bunları da bulabilmen için, kendine aşağıdaki soruları sorman gerekebilir.

Düşünce Keşfi Soruları:

Ø  Bunun nesi kötü?
Ø  Bu durumdan ne çıkarıyorum?
Ø  Bu durumda sonuca vardığım şey kendimle mi alakalı yoksa diğerleriyle mi?
Ø  ….bu kötü, çünkü…
Ø  ….bu benim hakkımda ne diyor?

Mümkün olduğu kadar belirgin ve açık olmakta fayda var. Ne kadar düşüncelerin saçma, aptalca ve rezil edici olduğunu düşünsen bile. Bu yararsız düşünceleri keşfetmen için, her ne kadar çocukça olsa da, ruh halini düzenlemeyi öğrenmen bakımından bu günlüğü tutman çok önemli.

Bitirdiğinde ise, bunlarla nasıl mücadele edeceğimizi öğreneceğiz. Bu yüzden, duygu ve düşüncelerini tanımlayabiliyor olman çok önemli.

Ne zaman biri bu yararsız düşüncelere sahip, kişi yoğun bir fiziksel reaksiyona da maruz kalır; mesela, endişeli iken göğüste sıkışma, sinirliyken kan basıncının yükselmesi ve tansiyon, ya da depresifken ağırlık hissi gibi.

Bu yararsız duyguları sahiplenmek, aynı zamanda hem kendine hem de çevrendekileri inkâr etme ve hipertansiyon, kalp hastalıkları gibi uzun süreli zorluklara sebebiyet verir. ABC analizini yapmak, ruh halini düzeltmek ve kendini daha iyi hissetme yolunda atacağın en önemli yoldur.


Düşünme Günlüğü (Örnek)
Durumu Aktivite etmek:
İnançları Bulmak:
Gerçek bir durum veya bir etkinlik, bir düşünce, kafandaki bir görüntü [anı] ya da fiziksel bir tetikleme
1) Kendine sor: ''Ne düşünüyordum?'', ''Kendime ne diyordum?'', ''Kafamdan neler geçiyordu?''

2) En ''sıcak'' düşünceni belirle ve altını çiz.                     
                                     
3) 0 dan 100 e kadar değer ver.
Eşim/Sevgilim bu akşam eve geldiğinde ''merhaba'' dedi ama normalde yaptığı gibi beni öpmedi.
Benim depresif ve üzgün oluşumdan bıkmış olmalı…
Sonuçlara Cevaplar Bulmak:
Düşünme keşif soruları: ''bunun anlamı ne?''
1) Ne hissettiğini yaz.
Artık bana değer vermiyor olmalı. Belki de beni artık sevmiyor bile.'' (90)
2) Bu durumla bağlantılı olan en önemli duygunun altını çiz.
3) Duygularının yoğunluğunu 0 dan 100 değer ver.
İncinmek
Korkmak (90)
4) Fiziksel olarak hissettiğin etkileşimler (el-kol uyuşması, terleme, vb.) ve duruma karşılık uyguladığın davranışları listele.

 
Örnekteki kişi, bir arkadaşı tarafından aramalarına cevap verilmediğini düşündüğünde üzgün ve hasta hissediyor. Buna benzer içinde bulunduğun bir durumu örnek alarak, sen de kendi düşüncelerini tanımlamalısın. Bu düşünceler, farz saymalar, yorum yapma, inançlar ve değerler, vb. formları kapsar. Bazen bu formlar, sözler yerine, kafamıza yerleştirdiğimiz imajlar şeklinde ortaya çıkar.

Düşünme Günlüğü: Bölüm 1 - Reaksiyonlarını anlama
Durum:
Arkadaşıma alışverişe gidelim dedim ama bana ''hayır'' dedi.
Durum esnasında hissettiklerim: (0 dan 100 değer ver)
İncinmek (70)                    
Sinirlenmek (80)
Fiziksel reaksiyonlarım:
Göğüs sıkışması, çene sıkışması. Kendimi onu düşündüğümde kötü hissettim.
Ne Yaptım?
Ağladım, sonra da arkadaşım beni aradığında telefonu açmadım.
Pasif mi? Agresif mi? Yoksa Kendini İfade Etmek mi?
Pasif-agresif
Aklımdan neler geçiyordu?
Alışveriş yapmaya istemememe rağmen ''evet'' dedim.
Yani, bana ''evet'' demeliydi.
Bana ''hayır'' diyen kişi kaba, bencilce ve umursamazdır.
Belki de artık beni sevmiyordur.
Bu düşüncelerden hangisi daha güçlü?
Bana ''hayır'' dediği için arkadaşım bencil
Peki bu düşünceye ne kadar inanıyorum?
80
Bunlar Pasif mi? Agresif mi? Yoksa Kendini İfade Etmek mi?
Pasif çünkü istemediğim şeyi yapmam gerektiğini düşündüm. Agresif çünkü sanırım arkadaşım istediğim şeyi yapmalıydı.

Kendi düşüncelerini tanımlamak ve analizini yapmak, ruh halini düzeltmek ve kendini daha iyi hissetme yolunda atacağın en önemli yoldur. Bu yolla, kendini daha iyi ifade edecek ve daha iyi ve dengeli hissedeceksin.

Düşünme Günlüğü: Bölüm 2 
Kendi yararsız düşüncelerine meydan okuma
Düşüncelerimi destekleyen bir kanıt var mı?
Yok
Düşüncelerimi desteklemeyen bir kanıt var mı?
Arkadaşım benim için bir çok şey yaptı ve bu benim arkadaşlığımızı gözden geçirmek demektir.
Kendi haklarımı ihlal mi ediyorum? Ya da arkadaşımın haklarını? Öyleyse, neyi görmezden geliyorum?
Evet, alışverişe gitmeyi istemememe rağmen  ''evet'' diyerek kendi haklarımı görmezden geldim.
Arkadaşımın benim istediklerimi koşulsuz yapmasını isteyerek onun haklarını görmezden geldim.
Görmezden geldiğim gerçek: ''herkesin 'hayır' demeye hakkı var.''
Bu durumu başka bir şekilde yorumlamanın yolları var mı?
Belki de arkadaşım yorgun.
Belki de alışverişe gitmek istemiyordur.
Belki de başka bir şeyle ilgilenmesi gerekiyordur.
Onun ne düşündüğünü bulmak için akıl okuyorum.
Ona daha öncesinde birkaç defa ''hayır'' dedim ama bunun anlamı ondan hoşlanmadığım anlamında değildi.
Kendimi ifade etmenin daha iyi bir yolu varsa, bu ne olabilir?
Arkadaşımın ''hayır'' deme hakkı var ve bu onun bencil olduğu anlamına gelmez. Bana ''hayır'' dediğinde bu onun benim hakkımda düşündüklerinin değiştiği anlamına gelmez.
Kendimi daha iyi ifade etmek için nasıl davranmalıyım?
Bir sonraki konuşmamızda ona birlikte başka bir şey yapmayı önereceğim.
Şimdi ilk hissettiğin duyguya tekrar değer ver.
İncinmek (20)  Sinirlenmek (10)
İlk düşüncedeki inancına tekrar değer ver.
İnanç: 10

Bu Düşünce Günlüğü'nü ileride incindiğinde ve sinirlendiğinde kullanabilirsin ve bu uygulama kafanda rutin bir durum haline gelene kadar tekrar et. İleride, varsayım ve yorumlarda bulunmadan, durumun ne olduğunu daha açık bir şekilde görebilecek ve buna göre davranabileceksin.

Takip etmen gereken adımlar:

Adım 1: Yararsız düşünceleri tanımla: İnkâr etme, kaçma, bahaneler, hastaymış gibi izlenim verme, diğer kişileri görmezden gelme, kaçınma.

Adım 2: Daha gerçekçi öngörülere varma: Bana hayır dedi ve bu bir problem değil. İyi arkadaşız ve bu durum bizim arkadaşlığımızı olumsuz anlamda etkilemez.

Adım 3: Yararlı davranışlarını belirle ve bir deney yap. ''Bu öngörüleri test etmek için farklı olarak ne yapabilirim?'' sorusunu düşün. Onun aramalarını görmezden gelmek yerine, onu arayıp başka bir planından bahsedip alışverişe gitmek istemediğini açıkla. Aynı zamanda, onunla vakit geçirmek için başka bir şey organize et.

Adım 4: Deneyi sürdür.

Adım 5: Sonuçları değerlendir. Aslında ne oldu? Görüşmeniz nasıl geçti? Ne gibi öngörüler bu sonuca varmanı destekledi? Gerçekçi ol. Farklı davranmak nasıl bir duyguydu? En kötüsünü düşünerek pasif olma yolundan vazgeçtiğinde daha dürüst ve direkt olmak nasıl hissettirdi? Kendini ifade etmek, hayır demek ve istemediğini yapmamak başkalarını sinirlendirmeyecekse, bu onların üzerinde çalışmaları gereken bir durum, onların problemi. 😏

Şimdi sıra sende 😊

Düşünme Günlüğü: Bölüm 1 - Reaksiyonlarını anlama
Durum:
Durum esnasında hissettiklerim: (0 dan 100 değer ver)
Fiziksel reaksiyonlarım:
Ne Yaptım?
Pasif mi? Agresif mi? Yoksa Kendini İfade Etmek mi?
Aklımdan neler geçiyordu?
Bu düşüncelerden hangisi daha güçlü?
Peki bu düşünceye ne kadar inanıyorum?
Bunlar pasif mi? Agresif mi? Yoksa Kendini İfade Etmek mi?



Düşünme Günlüğü: Bölüm 2 
Kendi yararsız düşüncelerine meydan okuma
Düşüncelerimi destekleyen bir kanıt var mı?
Düşüncelerimi desteklemeyen bir kanıt var mı?
Kendi haklarımı ihlal mi ediyorum? Ya da Arkadaşımın haklarını? Öyleyse, neyi görmezden geliyorum?
Bu durumu başka bir şekilde yorumlamanın yolları var mı?
Kendimi ifade etmenin daha iyi bir yolu varsa, bu ne olabilir?
Kendimi daha iyi ifade etmek için nasıl davranmalıyım?
şimdi ilk hissettiğin duyguya tekrar değer ver.
İlk düşüncedeki inancına tekrar değer ver.

Yeni yazıların ücretsiz olarak e-mail adresine gelmesi için abone olmayı unutma! ✉